KUR'AN-I KERİM İNDEKS
85 – BÜRÛC SÛRESİ
Mekke’de
nâzil olmuş olup 22 ayettir. İlk ayetinde
Allah Teâla burçlar ve sistemlerle dolu gökyüzüne
dikkat çekmektedir. Bürûc: “burçlar” anlamına
gelir. Bu sûre, müşriklerin işkence ve baskılarına
karşı müminleri sabra teşvik etmekte,
onların manevîyatlarını
kuvvetlendirmekte, daha önce Allah’ın elçilerine
karşı koyan nice saltanatların devrildiği
gibi, Kur’ân’ın dâveti karşısında
da muhaliflerin tutunamayacaklarına işaret
etmektedir.
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1
– Burçlarla süslü
göğe,
2
– Geleceği
vaad olunan kıyamet gününe,
3
– Şahid ile meşhûda
kasem ederim ki:
Kur’ân’ı
inkâr eden kâfirler mel’undurlar
4-5
– Tıpkı
kahrolası Ashab-ı uhdud’un,
o tutuşturulmuş
ateşle dolu hendeği hazırlayanların
mel’un oldukları gibi...
Ashab-ı
uhdud hakkında tefsirlerde dört kadar hadise
zikredilir. Bunlar arasında en meşhuru, Yemen
hükümranlığını ele geçiren Zû
Nuvas hakkında olmasıdır. Dördüncü asırda
Yemen’e hakim olan bu kral Yahudi dinini benimseyip Hıristiyan
olan Necran ahalisini de Yahudiliği kabule zorlar.
Halk direnince, bir çok insanı ateş dolu
hendeklere attırır. Böylece öldürülenlerin
20.000 kadar olduğu söylenir. Yahudi hakimiyeti
340-378 yılları arasında yer almaktadır.
6-7
– Hani onlar ateşin
başında oturur, müminlere yaptıklarını
acımasızca seyrederlerdi.
8-9
– Onların müminlere
bu işkenceyi yapmalarının tek sebebi, müminlerin
göklerin ve yerin tek hâkimi, azîz ve hamîd (mutlak
galip ve bütün övgülere lâyık) olan Allah’a
iman etmeleri idi. Allah her şeye şahiddir.
10
– Mümin erkeklere
ve mümin kadınlara işkence edip de, sonra tövbe
etmeyenler var ya, İşte onlara cehennem azabı
var, yangın azabı var.
11
– İman edip
makbul ve güzel işler yapanlara ise, içinden
ırmaklar akan cennetler var.
İşte
en büyük başarı, en büyük mutluluk budur!
12
– Senin Rabbinin
darbesi çok müthiştir.
13
– O ilkin yaratır,
sonra öldürüp tekrar diriltir.
14
– O gafurdur (mağfireti
boldur), vedûddur (kullarını sever, onlar
tarafından da sevilir).
15
– O Arş
sahibidir, şanı pek yücedir.
16
– Dilediği her
şeyi yapar.
17-18
– Nitekim o orduların,
Firavun ve Semûd milletlerinin başlarına
gelenleri mutlaka öğrenmişsindir.
19
– Fakat kâfirler
yine de dini yalan saymaya devam ediyorlar.
20
– Ama ne yaparlarsa
yapsınlar,
Allah’ın
hükmünden kaçamazlar.
Zira Alllah,
ilmi ve kudretiyle onları, arkalarından kuşatır.
21-22
– Hayır, hayır!
Kur’ân onların iddia ettikleri gibi beşer sözü
değildir.
O, Levh-i
Mahfuzda olan pek şerefli bir Kur’ân’dır.
|