KUR'AN-I KERİM İNDEKS
93 - DUHÂ SÛRESİ
Mekke’de
nâzil olmuş olup 11 ayettir. Adını ilk
ayetinde geçen duhâ
kelimesinden almıştır. Duhâ,
güneşin kuşluk vaktindeki parlak hali ile
ortalığa verdiği aydınlığa
denir. Hz. Peygamber aleyhisselamın şahsîyetinden,
Allah’ın ona lütfettiği dünya ve âhiret
nimetlerinden bahsedip onun, bunlara olan şükrünü
ilan etmesini hatırlatır.
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1
– Güneşin yükselip
en parlak halini aldığı kuşluk
vaktine,
2
– Sükûnete erdiği
dem geceye yemin olsun ki: [92,1-2;
6,96]
3
– Ey Resulüm!
Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da.
Nübüvvetin
başlangıç döneminde, çok az da olsa vahyin
kesintiye uğramasına işaret edilmektedir.
4
– Elbette senin için
her zaman, işin sonu, başından daha hayırlıdır.
Bulunduğun
her halin sonu, mesela hayatının başlangıcına
nazaran peygamberlik dönemi, peygamberliğin başlangıcında
vahyin gelişine nazaran muvakkat kesintisi, vahyin
kesilişine nazaran tekrar böyle başlayışı
hali, böylece bu sûrenin inişinden sonra, zamanla
ulaşacağın her halin ardarda sonu,
nihayet ölümden sonra âhiret nimeti, kısacası
nübüvvetin başlangıcına nazaran sonrası,
hayat ve ölümünde, bulunduğun ve bulunacağın
her halin önüne nazaran sonu ve bütün dünyaya
nazaran âhiret; senin için, öncesinden daima hayırlıdır.
Yani sen daimi bir yükseliş kaydedeceksin.
5
– Elbette Rabbin
sana ileride öyle ihsan edecek, ta ki sen de O’ndan
ve verdiğinden razı olacaksın.
Peygamber
Efendimize vaad edilen bu hoşnutluk hem dünya hem
de âhiret yönündendir. Dünyada: İlahî
feyizler, öncekilerin ve sonrakilerin ilimlerini bilme,
fetihler ile dini yüceltmek, hakkı ve hayrı
yaymada başarı, âhirette ise şefaat-ı uzmâ makamıdır. Bazı zatlara göre,
Kur’ân’da en ümit veren ayet budur, zira kendisine
ümmet olma şuur ve şerefini taşıyan
kimseye şefaatçi olmadıkça Efendimizin razı
olacağı düşünülemez.
6
– Seni yetim bulup
barındırmadı mı?
7
– Seni dinin hükümlerinden
habersiz bulup seçerek dosdoğru yola koymadı
mı?
Hz.
Peygamber (a.s.) hayatında hiçbir zaman akıl
ve din yönünden sapık olmamıştır.
Puta hiç tapmamış, Allah’ın birliğine
küçüklüğünden beri inanmıştır.
Ahlâk yönünden hep takdir edilmiştir. Fakat
Peygamberliğinden önce sırf akıl ile idrâk
edilmesi mümkün olmayan hak dini bilmiyordu. Bu dinin
hükümlerinden habersizdi.
8
– Seni muhtaç
bulup ihtiyacını gidermedi mi?
9
– Öyle ise, sakın
yetimi güçsüz bulup hakkını yeme, sakın
onu küçümseyip üzme.
10
– İsteyene de
kaba davranma, onu azarlama.
11
– Rabbinin nimetlerini
ise durmayıp söyle!
|